Daha Yüksek Yatırım Getirisi (ROI) Sağlayan Bir Eğitim Programı Geliştirme
- ESRA KÜÇÜKYALÇIN
- 10 Mar
- 2 dakikada okunur
Büyük ve küçük ölçekli işletmeler, ekonomik durgunluğa rağmen eğitim yatırımlarını artırmaya devam etti. Ancak yapılan birçok araştırma, bu yatırımların getirisinin sınırlı olduğunu ortaya koyuyor. Bir araştırmaya göre, çalışanların yalnızca %11’i aldıkları eğitimi günlük işlerinde gerçekten uyguluyor. Peki, harcamalar ile sonuçlar arasındaki bu büyük uçurumun sebebi nedir? Şirketlerin artık eğitim programlarını daha yüksek yatırım getirisini (ROI) göz önünde bulundurarak tasarlamaya odaklanması gerekiyor.
Çoğu zaman şirketler, eğitim programlarını hızlıca hayata geçirirken asıl ihtiyaçlarını yeterince değerlendirmez. Sonuç olarak, çalışanların karşılaştığı zorlukları anlamak, en iyi nasıl öğrendiklerini belirlemek ve gerekli takip süreçlerini oluşturmak için yeterli çalışma yapılmaz.
İK liderleri, eğitimleri yalnızca uygulamak yerine her programın etkinliğini ve yatırım getirisini analiz etmeye yönelmelidir. Eğitimde küçük bir iyileştirme bile çalışanların başarısı ve şirketin kârlılığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.
Profesyonel eğitimde daha iyi bir yatırım getirisi elde etmek için uygulamaya geçmeden önce daha fazla planlama yapılması gerekir. Amaç, işletmenize en uygun eğitim yöntemlerini belirlemek ve eğitim maliyetlerini önceden doğru bir şekilde hesaplamaktır.
Eğitim programlarının başarısını ölçmek için kilit performans göstergeleri (KPI’lar) belirleyin. Ayrıca, çalışan değerlendirmeleri eğitim sürecinde kullanılarak organizasyonel verilerin daha doğru analiz edilmesine ve eğitim-gelişim programlarının faydalarının daha iyi ölçülmesine yardımcı olabilir. Önemli olan, eğitimi soyut bir kavram olmaktan çıkarıp, pratik, ölçülebilir ve karşılıklı fayda sağlayan bir sürece dönüştürmektir.
Bu çerçevede, Dr. Harrison eğitim programlarının yatırım getirisini artırmaya yardımcı olabilecek dört temel adım belirledi. Bu adımları detaylı olarak Talent Culture makalesinde bulabilirsiniz:
Entegre bir eğitim ve yetenek yönetimi çerçevesi oluşturun.
Dijital bir strateji geliştirin.
Esnekliği ön planda tutun.
Organizasyon içinde izole edilen bölümlerden kaçının.
Eğitimin etkisini artırmak için esneklik ve dayanıklılığı diğer stratejilerle birlikte uygulamak önemlidir. Günümüz İK departmanlarında çeviklik ve uyum sağlama becerileri, iş dünyasında ayakta kalmak için kritik hale gelmiştir.
Eğitim, “uygula ve unut” şeklinde işlememelidir. Bu nedenle işverenler, eğitim programlarını düzenli olarak gözden geçirmeli ve hem şirketin hem de çalışanların hedeflerine uygun şekilde güncellemelidir. Dayanıklılığı ön plana çıkararak, esnek ve pratik eğitim programları oluşturmaya odaklanarak çok daha iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.
Makalenin aslına buradan ulaşabilirsiniz.
Yorumlar